Ege’nin Saklı Cennetleri
7 Mart 2017 0 YORUMİçerik
Ege’nin Saklı Cennetleri : Bozcaada Koyları
Şehrin gürültüsünden bunaldığımız anlarda özellikle hafta sonu kaçamakları arasında en çok tercih ettiğimiz yerden birisi de Marmara ve Ege kıyılarında yer alan küçük ve sevimli adalardı. Sayısız ada seyahatimizden sonra bu defa ise tercihimizi Çanakkale’nin incisi Bozcaada’dan yana kullanmaya karar verdik. Uzaktan bakıldığında şirin ve samimi bir konaklama yeri olarak da görünen Bozcaada’da, enfes şaraplar eşliğinde gün batımını izlerken, bir yandan da mis gibi havasını içimize çekerek onca yorgunluktan sonra yeniden doğduğumuzu hissedebildik.Sıcakkanlı yerel halkı tarafından oldukça güler yüzlü karşılandığımız bu muhteşem adada, gezmeyi en çok keyif aldığımız yerlerden birisi ise kusursuz manzarası ve tertemiz suyu ile Ege’nin Saklı Cennetleri Bozcaada Koyları oldu.
Huzurun ve Sessizliğin Adresi Bozcaada Koyları
Her biri güzelliğiyle büyüleyen ve kendine has özellikleri olan Bozcaada koylarının yaz aylarında dolup taştığını söylemek mümkün. Bu yüzden bizim gibi biraz daha sessiz sakin bir tatil arayışında olanlara bahar ya da sonbahar aylarında Bozcaada’yı ziyaret etmelerini tavsiye ederiz. Adada geçirdiğimiz tatil esnasında ilk durağımız olan Akvaryum Koyu’nun ise bugüne kadar gezdiğimiz en muazzam koylardan birisi olduğunu rahatlıkla belirtebiliriz.
Akvaryum Koyu
Bozcaada’nın en güzel koyları arasında yer alan ve kendi halinde bir görüntüsü bulunan Akvaryum Koyu, hem denizi hem de kumsalı açısından kalplerimizi fethetmeye yetti. Minibüsle ulaşılabilen ve adanın belki de denize girebilmek için en uygun noktalarından birisi olan bu koyda berrak, temiz ve serin sularda kulaç atmanın mutluluğunu olabilecek en güzel şekilde yaşadığımızı söyleyebiliriz.
Sulubahçe Koyu
Turistlerin denize girmek için sık sık tercih ettiği bakir koylardan birisi olan Sulubahçe Koyu da Bozcaada seyahatimiz esnasında tecrübe ettiğimiz sahillerden birisiydi. Şnorkelle dalış yaptığımız ve rengarenk balıklara arkadaş olarak mükemmel vakit geçirdiğimiz bu koyda sessizliğin gerçek kelime anlamını yeniden keşfettiğimizi dile getirmek mümkün.
Tekirbahçe Koyu
Türkiye’nin en meşhur adasına olan seyahatimizin ikinci gününde ziyaret ettiğimiz koylar arasında Tekirbahçe Koyu da bulunmaktaydı. Bozcaada için bir tür turizm alanı olarak da nitelendirilebilecek Tekirbahçe Koyu’nda uzun ve tertemiz bir kumsalda güneşin kavurucu sıcaklığında keyifli dakikalar geçirdik. Karnımızın acıktığını hissettiğimiz anlarda ise plaj bölgesinde bulunan tesislerden lezzetli ada yiyecekleri ile karnımızı doyurarak unutulmaz bir gün geçirdik.
Beylik Koyu
Tekirbahçe Koyu ile aynı gün ziyaret ettiğimiz Beylik Koyu’nda, Akvaryum Koyu’na nazaran çok daha fazla balık çeşidi olduğunu gördük. Bu nedenle şnorkellerimizi aldık ve koyun masmavi sularına atlayarak daha önce hiç görmediğimiz deniz canlılarını izleme şansını yakaladık. Adanın kesinlikle en iyi koylarından olan bu koyun ulaşımının zor olması nedeniyle bölgenin saklı cennetlerinden birisi olarak kaldığını da söylememiz mümkün. Bu nedenle ada ziyaretlerinde gözlerden uzak deniz keyfi yapmak isteyenler için Beylik Koyu ideal bir seçenek.
Tuzburnu Koyu
Rüzgâr gülleri ve şarapları ile şairlerin anlata anlata bitiremediği Bozcaada’da geçirdiğimiz son günümüzde ziyaret ettiğimiz iki koydan birincisi Tuzburnu Koyu oldu. Temizliği ve sakinliği ile akşamüstü keyfi için tercih edilebilecek olan bu koya biz ise sabah saatlerinde uğramayı tercih ettik. Harika bir kuma sahip olan Tuzburnu Koyu’nda şezlong imkânı olmadığını bildiğimiz için koya gelmeden önce akıllılık ederek kendi şemsiye ve şezlonglarımızı da yanımızda getirdik. Böylece tüm bir gün boyunca adanın en az diğer plajları kadar güzel olan Tuzburnu Koyu’nda keyifle vakit geçirdik.
Ova Koyu
Ada seyahatimizin son gününde sıra Ova Koyu’na gelmişti. Bozcaada’nın gizli kalmış koylarından birisi olan Ova Koyu’na geldiğimizde kendimizi adeta bambaşka bir yerde gibi hissettik. Dalgasız ve sakin bir denizde yüzmekten zevk alan bizler için en ideal seçenek olan Ova Koyu’ndan ayrılışımızda ise bir dahaki Bozcaada seyahatimizde yeniden bu koyda misafir olacağımıza dair birbirimize söz verdik.